Türkiye’nin gelecekte erkek ve kadın tenisinde söz sahibi olması beklenen 24 yaş altı 14 oyuncusu ile farklı ve keyifli bir röportaja imza attık. Tüm raketlerimize aynı soruları sorduk ve ortak paydada buluştuk: “2020 yılında umudumuz tam!”
RÖPORTAJ: SERDAR SÖZKESEN
Kadınlarda İpek Soylu, Berfu Cengiz, İpek Öz, Zeynep Sönmez, Ayla Aksu, İlay Yörük ve Melisa Ercan’a; erkekler tarafında ise Cem İlkel, Altuğ Çelikbilek, Ergi Kırkın, Cengiz Aksu, Sarp Ağabigün, Yankı Erel ve Baran Cengiz’e biz sorduk, onlar cevapladı.
Türk tenisinin geleceğinden, geliştirmesi gereken yönlerine ve unutamadıkları anlara kadar çok şey konuştuk. 2020’de zorlu rekabette söz sahibi olmak isteyen ve ATP / WTA sıralamasında gözü yükseklerde olan 14 genç raketimize biz de gönülden inanıyoruz.
İşte Türk tenisine ayna tutacağına inandığımız röportajımızda, sporcularımıza yönelttiğimiz sorular:
1. Kendinizi 3 kelime ile nasıl anlatırsınız?
2. 2020 hedefleriniz arasında neler var?
3. Kariyerinizde en unutamadığınız anınız hangisidir?
4. Öz eleştiri yaparsanız, en çok hangi yönünüzü geliştirmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz?
5. Fizik gücü, mental gücü ve yetenek… Günümüz tenisinde bu kelimeleri önem derecesine göre sıralar mısınız?
6. Türk tenisinin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
7. ITF’in puanlama sisteminin, oyuncuların haklarını koruduğunu düşünüyor musunuz?
8. En beğendiğiniz tenisçi ya da tenisçiler kimler?
9. Grand Slam ana tablosu oynamak mı, yoksa 250’lik turnuvada çeyrek final oynamak mı?
10. Günün birinde Grand Slam kazanacak olsanız, en çok hangisinde şampiyon olmak isterdiniz? Neden?
11. Tenis kariyeriniz bitmeden gerçekleştirmek istediğiniz en önemli şey nedir?
İPEK ÖZ (Yaş: 20 Kulüp: Enka Spor)
1. Hevesli, detaycı ve büyük resmi görebilen.
2. 2020’de artık potansiyelimi tamamen gösterebilmek istiyorum. Adım adım Grand Slam elemelerine yaklaşmak ve tekrar Fed Cup’a seçilmek benim için çok özel olur.
3. Sanırım ilk Fed Cup maçına çıktığım an. Çiftler maçı oynamıştım ve çok heyecanlıydım. Bu heyecanımı bastırmaya çalışıp sadece tenisime odaklanmak istedim ve bunu başardım. Merkez kortta o gün çok iyi bir maç çıkarmıştık.
4. Bazen çok fazla kabuğuma çekiliyorum. Aslında hırçınlıktan beslenen bir oyuncuyum. Çünkü ne kadar hırçın olursam kortta o kadar agresif kalabiliyorum. Diğer türlü tüm agresifliğimi kaybettiğimi düşünüyorum.
5. Yeteneğin artık çok arka planda kaldığını düşünüyorum. Mental ve fiziksel gücü, kadın ve erkek tenisinde ikiye ayırabiliriz aslında. Bence kadın tenisinde mental, erkek tenisinde ise fiziksel güç daha çok öne çıkıyor.
6. Genç oyuncularımızdan çok umutluyum. Çünkü önlerinde örnek alabilecekleri çok fazla kişi var. Ama bir yandan da sponsorsuz bir şekilde ne kadar devam edilebilir, bilmiyorum. Ekonomik durumlardan dolayı tenis çok masraflı bir spor. Umarım bunlara çare bulunabilir ve gençler de sadece tenise odaklanıp potansiyellerini tamamen kullanabilirler.
7. Senenin başındaki sistem bence tamamen bir saçmalıktı. Hiçbir şekilde artısı olduğunu düşünmüyorum. Zaten çok fazla tepki aldıkları için eylül ayında tekrar değiştirmek zorunda kaldılar. Şu an çok daha iyi olduğunu düşünüyorum.
8. Erkeklerde Roger Federer ve Rafael Nadal. Kadınlarda ise Simona Halep ve Petra Kvitova.
9. Grand Slam ana tablosu oynamak. Çünkü orası en üst seviye artık. Diğer turnuvalara nazaran, oyuncu üzerindeki baskısı da çok fazla.
10. Kendimi toprak kortta çok daha rahat hissettiğim için Roland Garros diyorum. Toprak kortta oynamayı çok seviyorum ve yılın büyük bir bölümünde toprak zeminde turnuva oynuyorum.
11. Tabii ki her tenisçinin hayali Grand Slam kazanmaktır. Çok bireysel düşünmek istemiyorum aslında. Fed Cup’ı arkadaşlarımla kazanmamız çok güzel olurdu. O yüzden Grand Slam ve Fed Cup kazanmak diyebilirim.
*: Bu röportaj, Kort Dergi 25’inci sayısında yayımlanmıştır. Dergimizi aşağıdaki linkten indirebilmeniz mümkün…
http://dergilik.com.tr/magazine/43970
Dergimizin içeriğine şuradan ulaşabilirsiniz…
